Dr. Gaye Y.
7.12.2022

Soğuk Algınlığı Nedir? Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Soğuk algınlığı, sıklıkla griple karıştırılan; ancak gripten farklı bir çeşit üst solunum yolu enfeksiyonudur. Çoğu zaman sadece kış mevsiminde rastlandığında yönelik yaygın bir inanış olsa da her mevsim görülebilir. Halk arasında genellikle nezle olarak ifade edilen soğuk algınlığı, tıp literatüründe akut nazofarenjit veya akut rinofarenjit olarak da adlandırılır (1). Peki soğuk algınlığı nedir? Geçmeyen soğuk algınlığı neden olur? Soğuk algınlığı nasıl geçer? Bunlar gibi hastalık hakkında merak edilenler için yazının devamını inceleyebilirsiniz.

İçerikler (Gizle-)
  1. Soğuk Algınlığı Nedir?

  2. Soğuk Algınlığı Neden Olur?

  3. Soğuk Algınlığının Belirtileri Nelerdir?

  4. Soğuk Algınlığı Kimlerde Görülür?

  5. Soğuk Algınlığı Nasıl Bulaşır?

  6. Soğuk Algınlığı Evreleri Nelerdir?

  7. Soğuk Algınlığı Nasıl Geçer? Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

    1. Hamilelikte Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

    2. Bebeklerde Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

  8. Soğuk Algınlığı Kaç Günde Geçer?

  9. Soğuk Algınlığı Nasıl Önlenir?

İçerik1

Soğuk Algınlığı Nedir?

Soğuk algınlığı, başta rinovirüsler olmak üzere çok sayıda farklı virüsün neden olduğu bir çeşit üst solunum yolu enfeksiyonudur (2, 3). Nezle olarak da adlandırılan soğuk algınlığının temel bulaşma yolu temastır. Kış aylarında kalabalık içerisinde kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmek enfeksiyonun bulaşmasını hızlandırabilir. Bu nedenle nezlenin genellikle kış mevsiminde görülen bir rahatsızlık olduğu düşünülür. Ancak sanılanın aksine her mevsimde görülebilen bir enfeksiyon hastalığıdır.

Soğuk Algınlığı Neden Olur?

Soğuk algınlığı, 200’den fazla farklı virüs çeşidinin neden olduğu, üst solunum yollarını tutan ve gribe göre daha hafif seyreden viral bir enfeksiyon hastalığıdır (2, 3). Soğuk algınlığına neden olan virüslerin başında rinovirüs gelir. Nezle vakalarının yaklaşık olarak ⅓’ünün rinovirüslerden kaynaklandığı düşünülmektedir (4). Rinovirüslerin dışında RVS (solunum sinsityal virüsü), parainfluenza virüsleri, adenovirüs ve koronavirüsler de hastalığa neden olabilir (5). Ancak soğuk algınlığına neden olan koronavirüsler ile MERS, SARS ve Covid-19 salgınlarına neden olan koronavirüsler birbirinden farklıdır (6). Üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan birbirinden farklı pek çok virüs olduğundan, insan bağışıklık sistemi bu virüslere karşı her zaman bağışıklık yanıtı geliştiremeyebilir. Bu nedenle bir kişi aynı yıl içerisinde birkaç defa üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanabilir. Dilerseniz “Bağışıklık Sistemi Nedir?” adlı içeriğimizi okuyarak bağışıklık sisteminizi nasıl güçlendireceğinize dair detaylı bilgi alabilirsiniz. 

Soğuk Algınlığı Nedir?

Soğuk Algınlığının Belirtileri Nelerdir?

Soğuk algınlığı; burun ve boğaz çevresini etkileyen bir çeşit viral üst solunum yolu enfeksiyonudur. Bu nedenle soğuk algınlığı belirtileri denildiğinde ilk akla gelen; boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi semptomlardır. Genellikle hafif seyreden bir rahatsızlık olmakla birlikte bazı vakalarda yüksek ateş görülebilir (3, 8, 9). Nezlenin diğer belirtileri ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Hafif veya orta şiddetli öksürük,
  • Baş ağrısı,
  • Kas ve eklem ağrısı,
  • Hafif derecede halsizlik ve bitkinlik,
  • Hapşırık,
  • Geniz akıntısı,
  • Gözlerde kızarıklık ve sulanma,
  • Kısa süreli tat ve/veya koku kaybı,
  • Özellikle çocuklarda kulak ağrısı, orta kulak iltihabı (10),
  • Sinüslerde doluluk hissi,
  • Lenf bezlerinde şişkinlik,
  • Bazı kişilerde derin nefes almada zorluk ve göğüste doluluk hissi (9).

Yukarıda sayılan belirtiler genellikle hafif seyreder ve çoğu zaman herhangi bir tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden kaybolur. Ancak çeşitli nedenlere bağlı olarak bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, çocuklarda veya ileri yaş grubunda yer alan kişilerde semptomlar daha fazla hissedilebilir (5)

Soğuk Algınlığı Neden Olur?

Soğuk Algınlığı Kimlerde Görülür?

Soğuk algınlığının daha çok kış aylarında görüldüğü düşünülse de herkeste her mevsim görülebilir. Ancak kış mevsiminde soğuk ve kuru havanın etkisiyle vücut direnci zayıflayabilir. Soğuk havanın etkisiyle burun mukozasındaki hücrelerin hareketleri yavaşlayabilir ve virüsler daha kolay tutunabilir. Bunun yanı sıra uzun süre sigara kullanan kişilerde sigara kullanımı burun mukozasındaki silia (tüycük) hücrelerinin zarar görmesine neden olarak kişiyi virüsler karşısında savunmasız hale getirebilir (7). Bunlara ek olarak; havaların daha soğuk olduğu kış aylarında kapalı ortamlarda daha uzun süre vakit geçirilmesi ile birlikte soğuk algınlığına yakalanma riski artabilir.

Çocukların bağışıklık sistemleri henüz yeteri kadar gelişmemiş olduğundan çocuklar soğuk algınlığına yetişkinlere kıyasla daha sık yakalanabilir. Ayrıca ileri yaş grubundaki kişilerde de daha sık rastlanır. Yapılan bazı araştırmalara göre bir çocuk yılda ortalama 6 ila 10 kez, bir yetişkin ise yılda ortalama 2 ila 4 kez soğuk algınlığına yakalanabilir (2). Sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemi için yeterli ve kaliteli uykunun önemli olduğunu vurgulayan pek çok çalışma vardır. Bu nedenle yetersiz ve kalitesiz uyku da bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olarak hastalığa yakalanma riskini artırabilir (9)

Soğuk Algınlığı Nasıl Bulaşır?

Bazı araştırmalara göre soğuk algınlığı damlacıklardan ziyade temasla bulaşır. Bir başka ifadeyle enfeksiyona neden olan virüslerden herhangi bir tanesi ile kontamine olmuş bir yüzeye dokunduktan sonra ellerin göze, buruna ve/veya ağıza götürülmesi en temel bulaşma yoludur. Virüsler, yüzeylerde ve insan teninde belirli bir süre canlı kalabilirler. Yapılan çalışmalara göre; soğuk algınlığına neden olan rinovirüsler düz yüzeylerde 3 saate kadar, insan teninde ise 1-3 saat arası canlılığını koruyabilir (11). Bu nedenle virüs temas eden bir yüzeye dokunmak veya hasta olan bir kişiyle tokalaşmak gibi sebepler hastalığın bulaşmasına neden olabilir. Soğuk algınlığının öncelikle temas yolu ile bulaştığı bilinse de soğuk algınlığına neden olan virüslerden herhangi birisi ile enfekte olan kişilerle uzun süre aynı ortamda bulunmak damlacık yoluyla bulaş olmasına da neden olabilir. Nezle olan kişilerden diğerlerine virüsün bulaşma ihtimalinin en yüksek olduğu gün genellikle enfeksiyonun başlangıcından sonraki 3.gündür (11).

Soğuk Algınlığı Kimlerde Görülür?

Soğuk Algınlığı Evreleri Nelerdir?

Soğuk algınlığına neden olan virüslerden herhangi bir tanesi ile enfekte olduktan sonra birkaç gün içerisinde semptomlar ortaya çıkmaya başlar. Bu semptomlar enfeksiyonun farklı evrelerinde farklı şekillerde görülebilir. Peki soğuk algınlığı evreleri nelerdir? Hastalık genellikle 3 evrede değerlendirilir ve bunlar şu şekildedir:

  • Evre 1: Soğuk algınlığına neden olan virüslerden birisi ile enfekte olduktan sonra ortalama 1 ila 3 gün içerisinde belirtiler kendisini göstermeye başlar (8). Bu evre, hastalık belirtilerinin kendisini hissettirmeye başladığı evredir. Bu aşamada boğazda ve burunda yanma ve kaşıntı hissi, yorgunluk, halsizlik, hafif derecede vücut ağrıları görülebilir.
  • Evre 2: Virüs ile enfekte olduktan sonraki 4 ila 7. gün soğuk algınlığı belirtilerinin en çok hissedildiği evredir. 2. evrede boğaz ağrısı, ateş, öksürük, burun akıntısı veya burun tıkanıklığı, baş ağrısı gibi semptomlar görülebilir. 
  • Evre 3: Genellikle enfeksiyonun 8 ila 10. gününde semptomlar kendiliğinden gerilemeye başlar. Bu evre, nezleye bağlı şikâyetlerin büyük ölçüde azaldığı hatta çoğu semptomun kaybolduğu evredir (12).

Soğuk Algınlığı Nasıl Geçer? Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Soğuk algınlığı durumunda çoğu zaman herhangi bir tedaviye gerek olmaz. Semptomlar, birkaç gün içerisinde kendiliğinden gerileyerek düzelir. Ancak evde uygulanabilecek bazı yöntemlerle şikâyetleri hafifletmek mümkün olabilir. Peki soğuk algınlığına ne iyi gelir? Soğuk algınlığının semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilecek bazı yöntemler vardır. Bu yöntemlerden başlıcaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Semptomların devam ettiği süre içerisinde dinlenmek önemlidir.
  • Su ve taze sıkılmış meyve suyu gibi içecekleri bol miktarda tüketmek dehidrasyonu önlemeye yardımcı olabilir.
  • Tuzlu su semptomları gidermese de hafiflemesini sağlayabilir (12).
  • Sigara içmek burun, boğaz ve akciğerlerde çeşitli problemlere neden olduğundan en azından nezle olunan süre boyunca sigara içmekten ve sigara kullanılan ortamdan uzak durmak önemlidir.
  • Ilık bir duş almak veya buhar banyosu yapmak burun tıkanıklığını hafifletebilir (13).

Nezle olan kişiler çoğu zaman tıbbi tedaviye ihtiyaç duymadan iyileşebilirler. Ancak geçmeyen soğuk algınlığı durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak ve gerekli kontrolleri yaptırmak önemlidir.

Hamilelikte Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Hamilelikte Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Yapılan bazı bilimsel çalışmalara göre hamilelik döneminde anne adayının vücudunda bebeğin yabancı bir patojen olarak algılanmasını önlemek için progesteron gibi bazı doğal bağışıklık baskılayıcı hormonlar salgılanır. Ancak hamilelik döneminde anne adayının bağışıklık sisteminin baskılandığını kesin olarak gösteren çok az kanıt vardır (14). Son yıllarda yapılan bazı bilimsel araştırmalar, hamilelik döneminde anne adayının bağışıklık sisteminin baskılanmadığını ancak gelişen fetüse ve hamileliğe anne adayının uyum sağlamasını kolaylaştırabilmek için bağışıklık sisteminin normalde olduğundan daha farklı yanıtlar geliştirdiğini gösterir (15). Bu nedenle hamilelik döneminde anne adaylarının bağışıklık sistemleri soğuk algınlığı gibi viral veya bakteriyel enfeksiyonlar karşısında daha farklı yanıt geliştirebilir. Gebelikte soğuk algınlığı normalden daha uzun sürebilir. Ancak uzmanlara göre basit bir nezle durumunda anne adayı veya fetüs zarar görmez (16). Bu enfeksiyona yakalanan anne adayları evde uygulayabilecekleri bazı yöntemlerle semptomların hafiflemesini sağlayabilirler. Hamilelik döneminde semptomları hafifletmeye yardımcı olabilecek bazı öneriler şu şekilde sıralanabilir (16, 17):

  • Hamilelik döneminde kadın vücudundaki hormon serum düzeylerinde önemli değişiklikler olur. Bu durum anne adayının gün içerisinde kendisini daha yorgun hissetmesine neden olabilir. Hamilelik ile beraber görülen yorgunluğa üst solunum yolu enfeksiyonu eklendiğinde anne adayı kendisini daha yorgun hissedebilir. Bu nedenle bu süreçte dinlenmek ve yatak istirahati yapmak önemlidir.
  • Bol sıvı tüketmek boğaz ve göğüsteki rahatsızlık hissinin azalmasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda bol sıvı tüketmek hamilelik için oldukça riskli olabilen dehidrasyonu yani sıvı kaybını da engellemeye yardımcı olur.
  • Bu süreçte sağlıklı beslenmek oldukça önemlidir. Az miktarda ve sık sık sağlıklı besinler tüketmek nezleye bağlı yorgunluk ve halsizlik gibi semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir.
  • Nezlenin semptomlarından bir tanesi de burun tıkanıklığıdır. Bulunulan odanın havasını nemlendirmek, ılık bir duş almak veya bir süre buhar banyosu yapmak burun tıkanıklığını azaltabilir.
  • Ilık su veya çay içmek semptomları hafifletebilir. Ancak hamilelik döneminde tüketilen bazı bitki çayları fetüse zarar verebilir. Bu nedenle soğuk algınlığına karşı bitki çayı tüketmek isteyen anne adaylarının mutlaka doktorlarına danışması önerilir.

Bebeklerde Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Bebeklerde Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Yetişkinler, hayatları boyunca pek çok viral enfeksiyonla karşılaştıkları için bağışıklık sistemleri daha önce karşılaşılan enfeksiyon kaynağını tanır ve ona uygun bağışıklık yanıtı geliştirebilir. Ancak bebekler enfeksiyona neden olan virüs, bakteri gibi patojenlerin pek çoğu ile karşılaşmadıkları için bağışıklık sistemleri daha güçsüz olabilir. Bu durum onların üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulaşıcı hastalıklara daha kolay yakalanmalarına neden olabilir (18). Yapılan bazı araştırmalara göre pek çok bebek doğumdan sonraki ilk 1 yıl içerisinde yaklaşık olarak 6 ila 8 kez nezleye yakalanabilir (18) (19). Bebeklerinde bir sağlık sorunu olması, ebeveynler için endişe verici olsa da soğuk algınlığı bebekler için genellikle ciddi bir sağlık sorunu değildir. Bebeklerde görülen başlıca belirtiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Burun akıntısı veya burun tıkanıklığı bebeklerde yaygın olarak görülen nezle belirtileri arasındadır. Burun akıntısı genellikle enfeksiyonun başlangıcında şeffaftır. Ancak ilerleyen günlerde sarı veya yeşil renkte akıntı görülebilir. 
  • Bazı bebeklerde öksürük görülebilir.
  • Nezle olan pek çok bebekte ateş yükselebilir. 
  • Huzursuzluk ve iştahsızlık eşlik edebilir.
  • Nezle döneminde bebeğin uyku düzeni bozulabilir.
  • Bazı bebeklerde ishal ve kusma gibi semptomlar da bulunabilir.

Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de çoğu zaman tedaviye gerek yoktur. Genellikle 7 ila 10 gün içerisinde semptomlar kendiliğinden düzelir. Ancak bebeklerde yüksek ateş riskli olabilir. Bebeklerdeki yüksek ateş düşmezse en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir. Bunun yanı sıra anne ve babalar evde uygulayabilecekleri bazı yöntemlerle bebeklerinin rahatlamasına yardımcı olabilirler. Peki bebeklerde soğuk algınlığına ne iyi gelir? Bebeklerde nezle semptomlarını hafifletmeye yardımcı olacak bazı öneriler şu şekildedir:

  • Bebeklerde ishal, kusma, ateş gibi semptomlar sıvı kaybına sebep olabilir. Bu nedenle nezle durumunda bol sıvı verilmesi önemlidir. Anne sütü alan bebek kısa aralıklarla sık sık emzirilmelidir. Anne sütü almayanlara ise bol bol su ve sıvı verilmeye özen gösterilmelidir.
  • Tuzlu su içeren burun damlası veya burun spreyleri ile bebeğin burnunun temizlenmesi, rahat nefes almasına yardımcı olabilir.
  • Bebeğin bulunduğu odayı nemlendirmek gelişebilecek boğaz ve burun kanamasını engellemeye yardımcı olabilir (20).

Uzun süre geçmeyen öksürük ve ateş varlığında, bebeğin nefes almada zorluk yaşadığı veya beslenmeyi reddettiği durumlarda vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır

Soğuk Algınlığı Kaç Günde Geçer?

Soğuk algınlığına neden olan virüslerden herhangi bir tanesi ile enfekte olan kişilerde semptomlar kısa bir süre içerisinde kendiliğinden ortadan kalkar. Peki normal şartlarda soğuk algınlığı kaç gün sürer? Başta rinovirüs olmak üzere hastalığa neden olan herhangi bir virüs bulaşan kişilerde 1 ila 3 gün içerisinde belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Enfeksiyonun 4 ila 7. gününde belirtiler daha fazla hissedilir. Bunun akabinde kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte şikâyetler gün geçtikçe gerilemeye başlar ve sonunda tamamen ortadan kalkar. Genellikle enfeksiyonun 10. gününde kişiler tamamen iyileşir (13). Ancak çocukların, hamilelik dönemindeki kadınların veya ileri yaş grubundaki kişilerin bağışıklık sistemleri daha zayıf olabilir ve bunun neticesinde şikâyetler daha uzun sürebilir.

Soğuk Algınlığı Nasıl Önlenir?

Soğuk Algınlığı Nasıl Önlenir?

Soğuk algınlığını tamamen engellemek mümkün olmasa da bazı önlemler alarak risk en aza indirilebilir. Kişinin kendisini ve çevresindekileri korumasına yardımcı olacak bazı önlemler şu şekildedir:

  • Ortak kullanım alanlarına dokunduktan sonra eller su ve sabunla dikkatli bir biçimde yıkanmalıdır. Su ve sabuna ulaşma imkanı olmadığı durumlarda ise elleri yıkayana kadar alkol bazlı bir sprey veya kolonya da virüsün yayılmasını önleyebilir.
  • Her yemekten önce elleri yıkamak temasla bulaşan enfeksiyon hastalıklarından korunmaya yardımcı olabilir.
  • Yıkanmamış ellerle gözlere, burna ve ağza dokunmaktan kaçınmak nezleye yakalanma riskini en aza indirebilir.
  • Nezle veya grip semptomları gösteren kişilerle aynı ortamda bulunmamaya özen göstermek, eğer aynı ortamda bulunulması gerekirse maske kullanmak ve elleri yıkamak faydalı olabilir (2, 5, 9).

Soğuk algınlığından kişinin kendisini koruması kadar çevresini koruması da önemlidir. Peki soğuk algınlığından başkalarını korumak için ne yapılabilir? Bu amaçla uygulanabilecek yöntemler şu şekilde sıralanabilir:

  • Soğuk algınlığı semptomları gösteren ebeveynler bu süre içerisinde çocukları ile mümkün olduğunca yakın temas etmekten kaçınmalıdır. 
  • Nezle semptomları kendisini göstermeye başladığı andan itibaren işe veya okula gitmeden evde istirahat etmek başkalarını korumaya yardımcı olur.
  • Nezle süresinde tokalaşma, sarılma gibi yakın temas gerektiren davranışlardan kaçınmak önemlidir.
  • Öksürürken veya hapşırırken bir mendil yardımıyla ağzı ve burnu kapatmak, sonrasında mendili çöpe atmak ve elleri yıkamak virüslerin yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir (2, 5, 9).

Soğuk algınlığı; çoğunlukla hafif seyreder ve kısa süre içerisinde kendiliğinden geçer. Ancak uzun süren ve geçmeyen olgularda bir sağlık kuruluşuna başvurarak yardım almak gerekebilir.

Tüm bunların yanı sıra efervesan tablet kullanımı gibi farklı konularda da bilgi almak için içeriğimizi inceleyebilirsiniz. 

Not: Bu metin tüketicileri konu özelinde objektif bir şekilde bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.